İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İliç’teki maden kazasıyla ilgili konuştu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, millete, doğaya ve toprağa yapılan ihaneti görmezden gelemeyeceklerini söyleyerek, “Sessiz kalmayacağız, kabul etmeyeceğiz. Cennet doğamız için mücadele etmeye bıkmadan devam edeceğiz. İliç’teki felakete yol açan ihmallerin ve bu ihmallere imza atanların peşini bırakmayacağız” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan maden kazasına ilişkin şunları söyledi:

“Biz milletini dinlemeyenlerin, bizi dinlememesine elbette şaşırmıyoruz. Milletini önemsemeyenlerin, uyarılarımızı önemsememesine elbette şaşırmıyoruz. Milletini düşünmeyenlerin cennet doğamızı düşünmelerini de elbette beklemiyoruz. Ancak dengesi bozulan doğamız artık alarm veriyor. İktidarın iflah olmaz rant telaşı, göz göre göre insanlarımızın hayatını tehlikeye sokuyor. Bitmek bilmeyen bu sorumsuzluğun faturasını da her defasında milletimiz ödüyor. 29 Haziran 2022’de bu kürsüden Erzincan İliç’te altın madenindeki tehlikeye karşı iktidarı uyarmıştım. Hatta bugün İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Ümit Özlale, bir rapor hazırlamıştı. Bu raporu kurumlarla paylaşmıştık. Hatta İYİ Parti olarak Meclisimize soru önergeleri de verdik. Ancak iktidar bizi aşırı duyarlı bulup kulağının üstüne yatmayı tercih etti. Yani aslında dün yaşanan felaketi göze almayı tercih etti. Erzincanlı vatandaşlarımızı değil, madenin ortaklarını tercih etti. Anadolu’nun can suyunu taşıyan Fırat’ı değil, rant musluklarını tercih etti.”

Millete, doğaya, toprağa yapılan ihaneti görmezden gelemeyeceklerini söyleyen Akşener, “Sessiz kalmayacağız, kabul etmeyeceğiz. Cennet doğamız için mücadele etmeye bıkmadan devam edeceğiz. İliç’teki felakete yol açan ihmallerin ve bu ihmallere imza atanların peşini bırakmayacağız. Ayrıca yaşanan sel felaketi sonucunda vatandaşlarımızın, daha fazla mağdur olmadan Antalya’nın bir an önce afet bölgesi ilan edilmesi için milletvekilimiz Uğur Poyraz’ın attığı adımla Meclis Başkanlığı’na bir kanun teklifi sunduk. Kimsenin şüphesi olmasın. Her iki konuda da sürecin takipçisi olacağız. Antalya’nın afet bölgesi ilan edilmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.

‘MİLLETİN ELEŞTİRİSİNİ KABUL EDEMEZ OLMUŞLAR’

6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde Hatay’da düzenlenen anma etkinliğinde hem iktidar hem muhalefetten isimlerin vatandaşların tepkisiyle karşılaştığını belirten Akşener, “O tepki, birbirine suç atma yarışına girerken milleti duymayanlara karşı bir tepkiydi. O tepki, yaraları sarmak yerine milletin büyük acısından siyasi rant devşirmeye kalkanlara karşı bir tepkiydi. O tepki, Türk milletini yıllardır iki yumruk arasına sıkıştıran kayıkçı düzenine karşı bir tepkiydi. Sayın Erdoğan’ın keskin dönüşünün sebebi de işte bu tepkiydi. Çünkü kendisinin en korktuğu şey, bu siyasi tefeci düzenin bozulmasıdır. Onun en korktuğu şey, sözde rakibiyle el ele verip millete dayattıkları ayrışma ortamının son bulmasıdır. Onun en korktuğu şey, Ana Muhalefet’le aralarındaki ruh ikizliğinin ortaya saçılmasıdır. Aslında Hataylılar o gece, ‘Birbirinizden bir farkınız yok’ dediler. Elhak, doğru da söylediler. Nitekim Ana Muhalefet’ten de gösterilen tepkiyi hazmedemeyenler çıkıp dediler ki; ‘Protestocuların, kim olduğunu biliyoruz.’ Hatta tek tek saymış olsalar gerek, sonra bir de ekleme yapıp, ‘100 protesto yaşandıysa, 99’u hükümete yönelikti’ dediler. Demokrasi havarilerine bak sen. Sansürden sonra bunu da görmüş olduk. Hadi biz rakibiz; ama bunlar sadece bizim eleştirilerimizi değil, artık milletin eleştirilerini de kabul edemez olmuşlar. Bir yandan vatandaştan tepki görünce ‘marjinaller’ diyenleri kınayacaksınız; ama o tepki size gelince dönüp vatandaşa ‘biz onları biliyoruz’ diye parmak sallayacaksınız. Yok öyle yağma. Buradan açıkça ilan ediyorum. Bizim için ‘Çadır yok’ diyen depremzedelere ‘tasmalı’ diyen meczup yandaşlar ile kendilerine oy gelmediği için yapılan yardımları haram eden vicdansız yoldaşların arasında hiçbir fark yoktur” diye konuştu.

‘BÖYLE SAHTEKARLIK GÖRMEDİM’

Türk siyasetinin bugün içerisinde bulunduğu ortamda iki otokrat yapıya karşı mücadele ettiklerini kaydeden Akşener, şöyle konuştu:

“Üstelik her iki yapının da yöntemleri aynı, zihniyetleri artı çıkarları aynı. Mesela iktidar güdümündeki yandaş medyaya göre ülkemizde her şey yolunda, bütün sorun Ana Muhalefet’te. Ana Muhalefet’in güdümündeki yoldaş medyaya göre ise Ana Muhalefet’in kendi yerel iktidar alanında her şey yolunda bütün sorun iktidar partisinde. Bir taraf iktidarın günahlarını yüklemek için Ana Muhalefet’e yükleniyor, diğer taraf ise Ana Muhalefet’in yetersizliğini gizlemek için iktidara yükleniyor. Ama bu orta oyunda millete memlekete ne olursa olsun sonuç hep aynı kalıyor. Hacivat Hacivatlığından, Karagöz Karagözlüğünden fevkalade memnun. Ortak dertleri ise bu düzene bir üçüncünün girmemesi. Çünkü el ele kurdukları bu hileli düzende yaptıkları sözde siyaset çok konforlu. ‘Seçimlere ayrı gireceğiz’ dediğimizde başımıza gelmedik iş kalmadı. Cumhur İttifakı’nın paydaşı Yeniden Refah Partisi ayrı girmeye kalkıştığında, inanamayacağım yoldaşların bazılarının da Yeniden Refah Partisi’ne alkış tutması riyakarlığın dibidir. Ben hayatımda böyle bir sahtekarlık görmedim. Onlar Yeniden Refah Partisi’ni övüyor, öbür taraf ateş ediyor. Ters bir durum olduğunda 24 saat şahsen bana, partimin mensuplarına söven ne idiği belirsiz gazeteci kılıklı tiplerin, uzman kılıklı tiplerin ne yapacağını hakikaten merak ediyorum.”

‘VAR GİT ÖLÜM’ TÜRKÜSÜNÜ DİNLETİRKEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Akşener, konuşmasının ardından son zamanlarda yaşanan ölümlere üzüntüsünü dile getirerek duygularını anlatmak için Aşık Edebiyatı şairi Karacaoğlan’ın şiirinden bestelenmiş ‘Var Git Ölüm’ türküsünü cep telefonundan açtı. Türküyü dinlerken ağlamaya başlayan Akşener, “Söz veriyorum, biz İYİ Parti olarak bunun önüne geçeceğiz. Değişen bir şeyler olmalı. Niçin hep garipler, fakirler kaçamıyor. Niçin hep haksızlıklar hep bunlara oluyor. 1607-1679 (Karacaoğlan’ın doğum ve ölüm yılı), 2024. Ant olsun, şart olsun bunları değiştireceğiz” diye konuştu.